|
KÖKLERDEN GÖKLERE MEDENİYETİMİZİN İHYASI
OKURLARIYLA BULUŞUYOR
Yazar: Taceddin Özeren
Yayın: Kadim Kültür Platformu
Editör: Ömer Faruk Paksu
ISBN: 978-605-60045-1-3
Sayfa Sayısı: 352
Ebatlar: 13,5 x 21 cm.
Baskı Tarihi: Ocak- 2018
KİTAP HAKKINDA:
Ferdi ve toplumsal hayatta yaşamakta olduğumuz buhranların çözümünün kendi inanç ve ahlaki değerlerimizde mevcut olduğuna inanıyoruz. Bütün dünyayı kuşatan ve insanlığı tehdit eden bunalımlardan kurtulabilmek için; geçmişte bizi insanlığın zirvesine taşıyan ve tarihin en büyük medeniyetlerini kurmamızı sağlayan medeniyet değerlerimizle barışmalıyız, bizi büyük yapan üstün seciyelere yeniden sahip olmalıyız. Bu nedenle kadim kültür ve medeniyetimizin ihyasına çalışmalıyız.
Maddi kalkınma, ancak sağlam manevi temeller üzerine inşa edilebilir. Çünkü ancak iyi insanlardan üstün bir toplum; üstün bir toplumdan güçlü bir devlet meydana çıkar.
Bizler, tarih boyunca Cihan hâkimiyeti mefkûresini şiar edinmiş, tarihin en büyük medeniyetlerini kurmuş bir milletin çocuklarıyız. En büyük gayesi İla-yı Kelimetullah olan ve cihana nizam verme davası güden bir milletin çocuklarını, sonsuza kadar uyutmak ve tahakküm altında tutmak imkânsızdır. Her şey aslına rücu eder; bu asil millet de, içinde bulunduğu derin gaflet uykusundan uyanarak, aslına rücu edecek ve kendi özüne dönecektir.
Milletimiz, yaklaşık beş yüz yıllık derin bir uykudan uyanıyor. Bu büyük uyanışın ve yeniden dirilişin tezahürlerini görmeye başladık…
Kitap, bu bakış açısıyla kaleme alınmış yazılardan meydana gelmektedir. Kitap, her ne kadar müstakil yazılardan oluşsa da, tüm yazılarda insan unsurunun önemine dikkat çekilmektedir. Hayatı ve hayatı vereni nasıl anlamak ve nasıl yaşamak gerektiği konuları ele alınmaktadır. Ferdi ve toplumsal hayatta huzur ve saadetin tesis edilmesi de, bozulması da insan unsuruna bağlıdır. Bizi geri bırakan şey, insanlarımızın tasavvur ve tavırları olduğu gibi; büyük uyanışı, yeniden dirilişi ve kalkınmamızı sağlayacak olan da insanlarımızın müspet yönde gelişen tasavvur ve tavırları olacaktır. Yazılarda işlenen ortak konu budur.
Yorumlamaya çalıştığımız konular, sadece ülkemizi ilgilendiren sorunlar değil, bütün gönül coğrafyamızla alakalı meselelerdir. Çünkü bizim için vatan kavramı, sadece doğup büyüdüğümüz ve nüfusa kayıtlı olduğumuz yer veya ülkemizin siyasi sınırları değil; bütün gönül coğrafyamızdır. Anadolu, bizim coğrafyamız olduğu gibi; Doğu Türkistan ve Bosna da bizim coğrafyamızdır. Antalyalı bizim insanımız olduğu gibi, Semerkantlı ve Üsküplü de bizim insanımızdır.
Bu kitapta yer verdiğimiz yazılarda, gönül coğrafyamızdaki, bizim insanlarımızın meseleleri ele alınmaktadır. Yazılar, okuma kolaylığını sağlamak ve anlam bütünlüğü oluşturabilmek için üç bölüme ayrılmıştır. Konu bakımından bir birine yakın olan yazılara aynı bölüm içinde yer verilmiştir. Yazılarda hasbıhal üslubu kullanılmış, okur ile karşı karşıya sohbet ediliyormuşçasına doğal olunmaya çalışılmıştır. Buyurgan veya öğretiyor edasındaki ifadelerden kaçınılmıştır.
***
Köklerden Göklere Medeniyetimizin İhyası, benim ilk kitap çalışmam. Zaman zaman çeşitli dergilerde ve internet sitelerinde yazılarım yayınlandı. Müstear isim kullanarak kitap bölümü yazdığım da oldu. Yazılarımda, okurlara ders vermek veya bilmedikleri şeyleri öğretmek iddiasında hiç olmadım, bir dost ile hasbıhal ediyormuşçasına sadece kendi düşüncelerimi ve tespitlerimi paylaştım. Doğrusunu ben bilirim, en iyisini ben düşünürüm havasına girmedim. Çoğu zaman, okurları hoca, kendimi ise talebe konumuna oturttum. Yazılarımı, bir talebenin hocalarına takdim etmek için hazırladığı ödev yazılarıymış gibi gördüm. Yanlış düşünebileceğim ve hata yapabileceğim ihtimalini hiç bir zaman aklımdan çıkarmadım. Kitapta karşılaşabileceğiniz muhtemel hatalar için şimdiden affınızı ve hoşgörünüzü istirham ediyorum.
Şimdiye kadar kitap yazmayı ve yayınlamayı hiç düşünmemiştim. Çünkü yazmaktan ziyade okumayı seviyorum. Yazmayı, konuşmaya; okumayı ise susmaya ve dinlemeye benzetiyorum. Atalarımızın, “söz gümüşse, sükût altındır” dediği gibi; yazmak gümüşse, okumak altındır. Okuduğum her kitabı, yazarının okurlara sunmuş olduğu bir lütfu olarak telakki ediyorum. Yazar, uzun soluklu çalışmalar, okumalar, araştırmalar neticesinde sahip olduğu birikimini, kâğıda dökerek bizlerle paylaşmaktadır. Onun için her kitap, bir lütuftur ve çok kıymetlidir. Yazarının bir ömür boyu büyük çabalarla edindiği bilgi ve birikimini, biz hazır/kitaplaşmış halde kolayca elde ediyoruz. İşte her kitabı bu yaklaşımla elime alıp, bir hazineye kavuşmuş anlayışıyla okumaya çalışırım.
Kitabı ve kitap okumayı seviyorum. Ortaokul yıllarımdan beri en büyük zevklerimden birisi, kitapçıları ve kitap fuarlarını gezmek…
Görev yaptığım yerlerde ve yaşadığım çevrelerde yüzlerce kişinin kitaplar ile tanışmasına ve okuma alışkanlığı kazanmasına vesile oldum. Kitaplar üzerinden dostluklar kurdum. Her çevreden dostlar edindim.
Her ay mutlaka yeni kitaplar satın alırım. Kitaba para harcamaktan hiç çekinmem. Az veya çok her ay kitaba mutlaka param nasip olur. Yaklaşık 5.000 kitaplık özel kütüphanem var. Rutin -düzenli kaynak eser okumalarım dışında, her ay en az 3-4 kitap okurum.
Kitap okumanın bende meydana getirdiği tesir; daha fazla okuma ihtiyacı doğurmasıdır. Çünkü insan okudukça, yeni şeyler öğrendikçe, edindiği bilgilerin külli ilim karşısında ne kadar az olduğunu, sadece denizden birkaç damla nispetinde kaldığını anlıyor ve okumaya karşı daha fazla iştiyak hissediyor. Onun için;” benim, yazmaktan çok, okumaya ihtiyacım var” diye düşünüyorum.
Ben, yazmak konusunda çekimser ve ihmalkâr davranıp, yazmaktan ziyade başkaları tarafından yazılmış olanları okumaya odaklansam da; bazı dostlarım, uzun süredir ısrarlı şekilde kitap yazmamı tavsiye ve telkin ediyorlar. Kitap yazmam için adeta baskı yaparak beni zorluyorlar.
Başta kıymetli ağabeyim Gündoğmuş Belediye Başkanı Mehmet Özeren olmak üzere; oğlum Mustafa Özeren ve Hasan Tuğrul Özeren, kızım Zeynep Gülay Özeren; kadim dostlarım Mustafa Duru, Muhammed Acıyan, Yusuf İnceer, Osman Zeki Uğur, Hasan Dal, İsa Memiç, Hasan Efe, Zübeyir Ovacık, Hüseyin Tunç, Adnan Çeliker, Kenan Ören, Erhan Bulut ve daha pek çok arkadaşım, kitap yazmam için ısrarlı telkinlerde bulunarak adeta beni zorladılar.
Muhterem Ağabeyim Eğitimci- Yazar Ali Erkan Kavaklı Bey ile Edebiyatçı- Yazar Prof. Dr. Mahmut Kaplan Beyefendi, kitap yazma konusunda beni ikna ettiler ve beni harekete geçirmeyi başardılar. Bu iki değerli Hocamın telkin ve tavsiyeleri üzerine, bazı çalışmalar yapmaya karar verdim. Öğrencilik yıllarımızdan tanıdığım Değerli Kardeşim Yazar- Editör Ömer Faruk Paksu ise, her türlü teknik destek ve yardımda bulunmayı vaat ederek beni iyice cesaretlendirdi. Bana da, sadece “Bismillah” diyerek başlamak kaldı…
Bu kitabın mimarı, benden ziyade, yukarıda ismini zikrettiğim dostlarımdır. Beni hayırlı ve güzel bir iş yapmaya sevk ettikleri için, kendilerine şükranlarımı sunuyorum.
Bu mütevazı çalışmayı kendilerine ithaf ediyorum. İyi ki varsınız...
Kitabın hayırlı hizmetlere ve istifadeye vesile olması duasıyla...
Selam ve saygılarımı sunarım.
Taceddin Özeren
Burdur- 14 Ocak 2018
NASIL TEMİN EDİLEBİLİR?
GENEL DAĞITIM:
KADİM KÜLTÜR PLATFORMU
Zafer Mahallesi,
Yıldırım Beyazıt Cad.
Kuzey Sokak, No: 3
Yenibosna- Bahçelievler/ İSTANBUL
Sipariş/iletişim:
BURDUR:
ÖĞRENCİ KÜLTÜR MERKEZİ
KONAK MAH.
GÖKSAVAŞ SOKAK NO: 11
BURDUR
Tel: 0248- 233 22 74
ISPARTA:
ŞEYDA KİTAP KIRTASİYE
KAYMAK KAPI MEYDANI NO:9 / A ISPARTA
Tel : (0246) 218 57 51
ALANYA:
ÇINAR KİTABEVİ
ŞEKERHANE MAH. 1127/3 SOKAK KUM İŞHANI NO:1 ALANYA
Tel: 0242- 519 10 94
İNTERNET SATIŞI:
[email protected]
www.kitapyurdu.com
| Bu Yazı 610 Defa Okunmuştur. | Tweet |
|
