Öğretmenlerin Öğretmeni Mehmet Altındal
       

 





ÖĞRETMENLERİN ÖĞRETMENİ

MEHMET ALTINDAL

 

Mehmet ALTINDAL 01 Mart 1932 yılında, Antalya ili Gündoğmuş ilçesi Karadere Köyü’nde yedi çocuklu, köyde bilinen adları ile Vezir Ayşe’si ve Gır Latif’in dördüncü çocuğu olarak dünyaya gelir. Aile geçimini atadan kalma hayvancılıkla (küçükbaş) sağlamaktadır. Babasının bir keçi sürüsü vardır ve Mehmet’i de  “iyi bir çoban” adayı olarak yetiştirir. O yıllarda Karadere Köyü İlkokulu’nda “eğitmen” çalışmaktadır ve babası Mehmet’i onbir yaşına geldiğinde “eğitmen, oğlunuz gelsin okula yazılsın diye tutturdu” diyerek belki de hiç istemeyerek üç yıllık Karadere İlkokulu’na gönderir. Mehmet çobanlıktan vakit buldukça beş kilometre yürüyerek okula gider. 1940’lı yıllarda köylerde hem okul sayısı az hem de çocuğunu okula gönderen aile sayısı. Ülkede de okur yazar sayısının 1928 yılında yapılan “Harf Devrimi” ve buna bağlı olarak başlatılan  “Okuma Yazma Seferberliği” sayesinde Genç Cumhuriyet’in kurulduğu yıllara oranla arttığı yıllar. Mehmet ALTINDAL’ın doğup büyüdüğü köyde ve çevresindeki köylerde yaşam hayvancılık ve bölgenin arazi yapısı gereği küçücük “maldan” diye adlandırılan tarlalarda yapılan çiftçilikle geçtiğinden okumanın önemi yok.

Mehmet ALTINDAL, ilkokul üçe, son sınıfa geldiğinde; okul kapanmadan öğretmen, çocukların babalarını toplantıya çağırır. “Antalya Aksu’da bir okul var, orada okuyan çocuklar benim gibi öğretmen oluyor, devlet Gündoğmuş İlçesi’nden 50 çocuk istiyor, biz çoban olacağına inandığı için “olmaz” der. Köy öğretmeni, anası Vezir Ayşe’sini ikna eder. Vezir Ayşe’si de “çocuğum okuyacak” diye diretince, eşi çaresiz “tamam” der.

Mehmet, köyden diğer çocuklarla birlikte Gündoğmuş’a gider, Gündoğmuş’ta Karadere Köyü’nden gidenlerden sadece yedi çocuğun babası günlüğü 150 kuruştan iki yıllık yüklenme senedi imzalar. Senet imzalamayı göze alamayan Karadereliler, çocuklarını köye götürürler. Mehmet ve elli arkadaşı yürüyerek Manavgat’a, oradan kamyonla Aksu’ya giderler ve Mehmet ALTINDAL kendi ifadesiyle; 10 Kasım 1946 akşamı Aksu Köy Enstitüsü’nde karavanaya dahil olur. İlkokul 4. ve 5. sınıfı Macun İlkokulu’nda okur, Köy Enstitüsü’ne 1948-1949 Eğitim-öğretim yılında, okulda oluşturulan sınav komisyonu marifetiyle yapılan sınavla kaydolma hakkı kazanır ve Aksu Köy Enstitüsünde kız erkek karışık beş yıl okur ve köy enstitülerinin dönemin siyasi iktidarı tarafından kapatılmasıyla bir yıl daha okuyarak Türkiye’nin altı yıllık mezunu olan ilk öğretmenlerinden biri olur. Okul yıllarını anlatırken; Yaparak yaşayarak öğrenme anlayışının egemen olduğu köy enstitüsünde; “kızlar, erkekler aynı sınıfta; tarlada, pulluğun arkasında, tavuklarla, arılarla ve inşaatta birlikteydik. Hem yapıyor, hem eğitim alıyorduk, hem de sürekli ülkenin ve dünyanın ünlü yazarlarının romanlarını okuyorduk dinlenme aralarında. Çalışmaya ara verip kitaplarımızı okuduğumuz anlar dinlenme demekti bizim için”  diyor Mehmet ALTINDAL.

 Köy Enstitülerinde üçüncü sınıftan itibaren öğrencilerin uzmanlığa ayrıldıklarını, kendisinin de geliş kaynağına bağlı olarak arıcılık, koyun ve keçi yetiştiriciliği alanlarını seçtiğini söyler ALTINDAL.

İlk görev yeri olan Urfa İli Bozova İlçesi Deniz Bacı İlkokulu’nda üç yıl, kısa bir süre de Antalya İli Kaş İlçesi Akörü Taşlı İlkokulunda çalıştıktan sonra 20 yıl süresince çalıştığı GÜNEYCİK İlkokulu’na atanır ve soyadının anlamına uygun olarak “Gelecek vadeden genç”, Güneycik Köyü’nün geleceğini yaratmaya adar kendisini.

Güneycik Köyü İlkokulu’na atandığı zaman kız öğrencilerin devamsızlığı oldukça fazladır. Kızları okula göndermemek için bazı öğrenci velileri rapor almaktadırlar. Bu sorunu, göreve başladığı ilk yıl halleder.

Güneycik Köyü İlkokulu’nda Mehmet ALTINDAL çalışırken Antalya Merkez’den Akseki, Manavgat, Alanya, Serik köyleri ile Gündoğmuş Merkez ve köylerinden öğrenci gelir. Öğrenciler ya akraba, eş dost yanına bırakılır ya da birkaç çocuk aynı evde kalarak 5. sınıfı burada okurlar veya yaz döneminde sınav öncesi kurs alırlar. Bu gün taşıma kapsamına alınan Güneycik İlkokulu’nda en çok 270 öğrenciye yoklama yaptığını ve 70 öğrenciye kurs verdiğini hala heyecanla anlatır öğretmenim. Zaman, vatandaşın çocuğunu yatılı okula göndermediği sürece okutamadığı yıllardır. Bölgenin ekonomik şartlarının gereği çocukların kurtuluşu okumaya dayalı meslek edinmekten geçmektedir ve o yıllarda çok çalışan eğitimcilerin/öğretmenlerin en çok çalışanlarından birisi hiç kuşkusuz Mehmet ALTINDAL’dır.  Göreve başladığı zaman Güneycikli üç öğretmen vardır. Şimdi Güneycikliler arasında öncelikle öğretmen olmak üzere her meslekten insan vardır ve bu işin mimarı her Güneycikli’nin dile getirdiği gibi ALTINDAL’dır.

Mehmet ALTINDAL, Güneycik’te göreve başladıktan sonra yatılı okul sınavlarında Güneycik İlkokulu mezunu öğrencilerin başarısı her geçen yıl hızla artmaya başlar. İlkokuldan mezun ettiği öğrencilerin büyük çoğunluğu öğretmen okulu olmak üzere, Devlet Parasız Yatılı ve İmam Hatip Lisesi’ne kaydolmuşlardır. Bu yıllar herkesin yaptığı gibi yatılı okullarda okuyanların da aileleri ile mektupla haberleştikleri, gidiş gelişlerin tek araç olmasının yanı sıra aracın hareket saatinden kaynaklanan bir zorluğu da beraberinde taşıdığı ve bu nedenlerle Gündoğmuş ile Antalya’nın, Aksu’nun, Manavgat’ın hatta köylerin bile çok uzak olduğu yıllardır. Gündoğmuş’a şimdiki gibi saatli ve karşılıklı dört sefer mutat araç yoktur. Günlük bir minibüs; sabah Gündoğmuş’tan Manavgat ve Antalya’ya, saat 15.00’da da Manavgat’tan Gündoğmuş’a yolcu taşımaktadır.

1970’li yıllar Mehmet ALTINDAL öğretmenin, başarıda dorukta olduğu yıllar olup önceki yıllarda öğrencileri minibüs kiralayarak tatillerde köye gelirken, bu yıllarda Aksu Öğretmen Okulu’nda okuyan öğrencileri otobüs kiralayarak köye gelmeye başlarlar. Bu durum hem öğretmenimiz ALTINDAL, hem de Güneycikliler için bir gurur kaynağı olur hep.

Güneycik Köyü halkının geçim kaynağı Mehmet ALTINDAL’ın Aksu Köy Enstitüsü’nde aldığı eğitime birebir uymakta, halk geçimini kuru tarım (buğday,arpa,burçak ve susam), küçükbaş hayvancılık ve arıcılıktan sağlamaktadır.

Güneycik Köyü’nde çalışırken öğretmenliğin yanı sıra köyün veteriner hekimidir. Çünkü hayvanı hastalanan mutlaka O’na danışır.  Arıları ile bir sorunu olanın da ilk başvuracağı kişilerden birisi mutlaka ALTINDAL’dır.

Kılık kıyafeti, konuşma biçimi, insanlara hitap şekli, öğretmenliği ve yaşam biçimiyle bir modeldir her zaman. Biz öğretmenimizi hiç ayakkabısı boyasız, elektrik olmamasına rağmen hiç elbisesi ütüsüz ve hiç günlük sakal traşı geçmiş olarak görmedik. Sanki her an ensemizdeydi, her yerde öğrencilerini takip eder, herhangi bir şeyi öğretmek için her fırsatı değerlendirirdi. Ve hep heyecanlıydı. Onda hep işe yeni başlamış bir insanın heyecanını gördük. Hala da öyle. Öğrencilerinin ve okul arkadaşlarının hepsinin numarasını bilir; öğrencilerine ismi ve numarasıyla, köylülere ise soyadıyla hitap eder. Öğrencilerinin ziyaretinden çok memnun kalır ve öğrencileriyle çok iyi ilişkileri vardır. Hepimizi sesimizden tanır, hepimizle ilgili anıları vardır ve sohbetlerimizde o günleri hem yaşar hem yaşatır. Yalnız öğrencilerinin değil, öğrencilerinin çocuklarının nerelerde olduğunu,  ilk kez gördüğü Güneycikli’nin kimin çocuğu olduğunu mutlaka bilir. Hem öğrencilerinin, hem de köylülerin nerede olup, ne yaptıklarını sorup, soruşturup takip eder.  O, hep ilkeli yaşamış, ilkelerinden hiç ödün vermemiş, hep dik bir duruş sergilemiştir yaşam boyu. Öncelikle Güneylikli ve Namaraslı öğrencileri olmak üzere yaptıkları, yaşadıkları ve yetiştirdiği başarılı öğrencilerinin gururuyla yaşar Mehmet ALTINDAL öğretmen. Bir öğretmen olarak yaşadığı döneme damgasını vuran, ışık kaynağı olanlardandır. 1954 yılında başladığı mesleğinde; çevresinden ve öğrencilerinden, örnek yaşam biçimiyle ve çalışmasıyla söz ettiren ALTINDAL, 1988 yılında Antalya Merkez Mimar Sinan İlkokulu’ndan emekli olur.

Güneycikliler hep eğitime yatkın insanlardır. Çünkü; Onlar kurtuluşu eğitimde gören ve bulanlardandır. Güneycik’te öğretmen Mehmet ALTINDAL’ın temelini ellibeş yıl önce köye gelişiyle attığı ve yirmi yıl süresince kökleşmesini sağladığı eğitim anlayışı herkesin hayata bakışının temelini oluşturur.

Görevini hiç aksatmadan yerine getiren Mehmet ALTINDAL emekli olduktan sonra kışları Antalya Lara Örnekköy’deki evinde yazları ise Güneyyaka Köyü’ndeki evinde geçirmektedir.

Sağlığına çok dikkat eden ve her yönüyle olduğu gibi bu yönüyle de topluma örnek olan öğretmenim ALTINDAL son yıllarda hastalıkla mücadele ediyor. Biz inanıyoruz ki; O, her olaydaki kararlı ve ilkeli duruşuyla hastalığı alt edecek, eşi Naşide Hanım,  çocukları

(Mürüvvet, Ulviye, Bülent, Levent), torunları, sevenleri ve sevdikleriyle;  daha nice yıllar sağlıklı bir yaşam sürecek ve göreve yeni başlamış bir öğretmenin heyecanıyla çevresine ışık saçmaya devam edecektir.

Ahmet YÜKSEL / Eğitim Müfettişi

Gündoğmuş Dergisi, 4. Sayı- 2013

 


Bu Yazı 2425 Defa Okunmuştur.

Yazıya Yorum Yap
Adınız : 
Yorumunuz : 

Habere Yapılan Yorumlar
  • Durmuş Ali Çetin 04.06.2018 12:00:36
    Değerli öğretmenimdilinizekaleminize sağlık...Öğretmenlerin öğretmeni MEHMET ALTINDAL öğretmenin mesleğe bakış açısınıkişiliğiniöğrencilerine verdiğiği değeri....özetlemişsiniz teşekür ederim.
Gündoğmuş TV
FOTOĞRAFLAR
DERGİ KAPAK
Muzik